FİL NASIL BİR HAYVANDIR? Hintliler, karanlık bir ahıra bir fil getirdiler ve daha önce hiç fil görmemiş olan halka onu göstermek istediler. Hayvanı görmek için o kap karanlık yere bir sürü insana toplandı. Fakat filin konduğu ahır o kadar karanlıktı ki, fili görmenin imkanı yoktu. O zifiri karanlık yerde insanlar ellerlini uzattılar ve filin nasıl bir hayvan olduğunu anlamak için orasına burasına dokundular. İnsanlardan birisi, filin hortumunu elledi. Fil nasıl bir hayvandır? diye sorunca, Fil, bir oluğa benzer. Dedi. Başka birisi filin kulağını elledi, Fil bir yelpazeye benziyor. Dedi. Bir başkası hayvanın ayağına dokundu, soranlara, Fil bir direğe benziyor. Dedi. Bir başkası filin sırtını ellemişti, Fil bir taht gibidir dedi. Başkaları da filin neresine dokunursa hayvanı nereye benzettiyse, ona göre anlatmaya koyuldu. Herkes farklı şeyi gördüğü için farklı şeyi anlattılar. Duygu gözü, ancak avuca benzer; avuç bütün fili birden elleyemez ki gerçeği anlayabilirsin! Deniz gören göz başka, köpüğü gören göz başka. Köpüğü bırak da denizi gören göz olmaya bak. Hz. Mevlana