Dedimya dostum Aşk olsun ... Seni aradım Yaprakların üstüne düşmüş çiğ tanelerinde Seni aradım Seni aradım Sabahın ilk ışıklarında Tan yerinin kızıllığında seni aradım Rengarenk menekşelerin arasında Çiçek bahçelerinde uçuşan kelebeğin kanatlarında Seni aradım Bal toplayan arının uğradığı çiçeklerde Seni aradım Seni aradım Bahar yağmurunun damlalarında Yerlerde oluşan su gölcüklerinde resmini aradım Otobüs duraklarında kalabalıkda beni bekliyor sandım Kalabalık arasında seni aradım Aradım da hiç bir yerde bulamadım Yanlış yerde aramışım kalbimin içindesin KALBİME bakmamışım --- Mesajlar birleştirildi , 1 Şubat 2014 --- Demlensin Özlem Demlemeye bırakmalı bazen, Bulanan manaları zamanın ocağında Ateşi de kısmalı…Fazlası acıtıyor aşkları Yeminleri de sevmem tövbeleri de Söz ağızdan net çıkmalı sığınmaz insan Zayıf değilse duyguları,antlara isyanlara Sonuna dek yüreğinin ardında olmalı Geçer sanmak,kandırmaktır kendini İz bırakır an be an durmaz özlemin kalemi Çizer gözlerini,ellerini,dilini… Ağlatır,kanatır,söyletir… Yazarsın,uzanamayan kolların yerine İçinde bir yer hep bilir -kimi kez- Sevgiliye,kelimelerle gidilir Can da anlar halden,canan da Sevgi bitmez yaşanmışsa sadece bekletilir Az bırak zamanın ocağına Demlensin özlem… --- Mesajlar birleştirildi , 1 Şubat 2014, Orjinal Mesaj Zamanı: 1 Şubat 2014 --- Aşk Ve Terennüm Tutuşturup saçlarınla rüzgarı İnce bir besmeleyle geçersin Narı ikiye bölen şarkılardan Gözlerinde bir tutam ayışığı Ve dudağında sevda cezmiyle Çarşılarda tülbentini çeken Utangaç bir kadın gezinir Kalbinin saklı odalarında İstasyonlarda unutulmuş Hasretleri yüzüne süren Kömür suratlı çocukların Ellerine perçinlenen Özlemlerle kazınır adın Ruhumun metruk rahlesine Bir çöl seyyahesinin Heybesine konuşlanan İncifer bir serapsın Ne vakit düşse gölgen Ayak basılmamış kızıl çöllere Su içer yorgun kervanlar Sencil vahalarda doldurulan Leylifer kırbalardan Aşk gelir ardınsıra Dilinde bir parça dua Avcunda saklı güneşlerle Aşk ki; yok olmaktır seninle Masum örtülerle saklanan Musaddık rüyaların içinde Sonsuza dek uyanmamacasına --- Mesajlar birleştirildi , 1 Şubat 2014 --- SENİ ÇOK ÖZLEDİM Yürüdüm.. Hiç bişeye aldırmadan geçip gittim arabaların insanların arasından Biraz soğuk vurdu içime Biraz üşüdüm Biraz gözlerimi kapadım, biraz geldim kendime Hem yürüdüm,hem düşündüm Baktığım heryerde,baktığım herşeyde sendin hep gördüğüm... Gülümseyen gözlerinle bakıyordun bana evet ya.. göz kenarların gene sevdiğim gibi kırışmıştı.. Ve ben gene doyamıyordum bakmaya ve rüzgar kokunu getirdiğinde burnuma Kendimi arabaların arasına atmak, Birini durdurup atmak içinden şöförünü Ve kokunu takip ederek sana gelmek istedim.. Sonra gülümsedim kendime. Hem yürüdüm hem senle yaşadıklarımızı düşündüm.. Hem yürüdüm hem özledim... hem özledim hem sevgini sevgimle besledim.. biraz hava üfledi içime. ama nefesin gibi değildi.. Biraz üşüdüm... Biraz kendime geldim.. Biraz dua ettim huzurun için rahatın için.. Allahım sesine bir gıdım keder dahi yansıtmasın, yüreğine bir damla gam düşmesin diye... Sonra baktım ki gelmişim.. Son bir nefes daha aldım.. Kokun.. beni hiç bırakmayan kokun bir kez daha doldu içime.. içeri girdim... SENİ ÇOK ÖZLEDİM...
Sebepsiz sevmektir aşk, nedeni olmadan bağlanmak birine. Gözlerine baktığında erimektir içten içe,... Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle. Hatta sarıLamamktır utançtan, Çünkü utanmaktır sevmek aslında, Sevmek nedir aslen? Ölmek mi uğruna? Yaşamak mı onunla? Sevmek mi ömür boyunca? yoksa ayrılmak mı gerekince? Nedir insanı başkasına bağlayan? Güzelliği mi? bilmez kimse bu soruların cevabını.. Kimi sever güzelini, Kimi sever özelini... CAN YÜCEL --- Mesajlar birleştirildi , 2 Şubat 2014, Orjinal Mesaj Zamanı: 1 Şubat 2014 --- Sevmek nasıl bir histir düşündünüz mü ?Yada kaç kişiye seni seviyorum dediniz?Seni seviyorum dediklerinizin hangileri yada hangisi yanınızda...Seni seviyorum ağır iki kelimedir.Neden mi ağır sevdikçe sevgisine karşılık görmek ister insanoğlu.Sevgi karşılık bulunca anlam bulur.Karşılıksız sevgi sadece adı ızdırap olan bir duygudan başka birşey değildir.Karşılıksız sevilmez mi sorusunu getirdiniz tabiki aklınıza haklısınız.Karşılıksız sevilir yaradan sevilir karşılıksız. Çiçekleri ,hayvanları ,çocukları severiz karşılıksız...zaman gelir ana babadan bile sevgi görmesek soğur insanoğlu.Peki ya sevgili....Karşılıksız nereye kadar sevilebilir ki?İnsanlık duygusu yoksa içinde hiçbir güzellik hoş gelmez gözüne sevemezsin.İnsanlığı ölmüş kişi için seni seviyorum hiçbir mana taşımaz. Seni seviyorum okurken sadece iki kelime gibi görünsede gözümüze söylendiğinde en kalpsiz insanın bile ruhunu okşamaya yeter....hissettirmemeye çalışsada bir o kadar da gururlanır. Öyle iki kelimedir ki seni seviyorum kimi için dünyaları ifade ederken kimileri için nasılsın demek kadar alalade bir kelimedir.İşte sözüm onlara....aşkı sevdayı böyle basite indirgeyen insancıklara... Ben ilk kez seviyorum dedim karagözlü bir yara...yanlışmıydı bu hayır asla,bazen mutsuzda olsam ömrümün en güzel anlarını onunla paylaştım paylaşmayıda arzularım.Arada düşünmüyor değilim bazen seviyorum dememek dahamı güzel acaba!Belkide aşk bazen saklı kalmalı. Ah nasılsa seviyor bu beni hissini verdinmi sevdiğin yare halin harap ....Birde farkettiyse içinde ne kadar büyük bir değer gördüğünü o zaman çok ağır gelmeye başlar SENİ SEVİYORUM demek.Seni seviyorum dediğin insan nerede,ne yapıyor muamma ise her zaman o an oturup düşünmelisin! Sevdiğin seviyorum dediğin ne kadar sen olmuştur?Peki ya sen o olabilmişmisindir?Eğer sen artık o oda sen olabilmişse işte bu sevgi her şeye değer...tabi bundan kişilikleri değiştirmekten bahsetmiyorum ruh ikizi olabşilmek anlatmak istediğim.Dünyalara değer öyle bir aşk. Sevmek yürek işi derim ben her zaman.Sevecek yürek yok ise seviyorum dememeli insan.Nasıl ihtiyacı olanlar var o küçüçük ama anlamları büyük o sözleri duymaya.Tek bir seviyorum sözü üzerine dünyalar kuracak yürekler var ...Böyle bir insana seni seviyorum demek kadar nedirağır olan!Duygularını hiçe saymaktır o insanın...ve bir gün hiç sebepsiz gidişler varya şakağına silah dayayıp vurmaktan daha ölümcüldür onlar için. SENİ SEVİYORUM ağır gelir kimi zaman.Kimi bu yükün altında ezilirken diğerleri basamak eder onları ayaklarına,çiğnendikçe çiğnenir yürekler duygular. SENİ SEVİYORUM ağır kelime sevgiyi taşıyamayacaksan yürekte denmemesi gereken iki kelime... Sevince tek yürek olmalı insanlar.Kuşkuya korkuya yer olmamalı.... SEVİNCE YÜREK OLMALI SEVGİ O YÜREKLERDEN ÖLÜNCE ÇIKMALI.
Gün olurda gelirsen, parçalayıp yeni bir evren yaratmak için, tek bir yıldız getirmelisin bana. O kısacık ıslak saçlarınla gel gelirsen Gün olurda gelirsen, gözlerini getirmelisin bana. O içlerinde şatolar yapıp kaybolacağım kadar engin gözbebeklerini de almalısın yanına. Gün olurda gelirsen, yürek titreten gülüşlerini de almalısın yanına. Ve akmalısın yüreğime daha ilk sözcük için hazırlık yaptığım anda Gün olurda gelirsen, tanrının şaheserlerinden olan o öpülesi dudaklarınla gelmelisin ve ardında bıraktığın sözcüklerin tümünü silerek hafızandan. Gün olurda bir gün bana gelirsen, acıyı bal eylemeyi bilerek gelmelisin ve hesapsızlıkların bile hesabını yapmadan çıkmalısın yola Gün olurda belki bir gün gelirsen yanıma, güneşi getirmelisin. Karanlıkların üzerine çullanmalıyız seninle ve içimize gömmeliyiz güneşi, o güneş bizim olmalı. Her neyse sen yinede aldırma bana. Gün olurda bir gün gelirsen yanıma, Sadece kendini getir Tüm söz verilmiş sevdalarla
ÇOCUKÇA AŞK Seni özlemek geldi içimden Çocukluğumu özler gibi Babamın eve gelişini gözler gibi Sobanın üzerinde kızarmış ekmek Çaydanlıkta tıkırdayan çay İçmek geldi seni içimden Oh çekerek yudum yudum Ağlamak geldi içimden Hüngür hıçkırık çocukça Hiç neden olmasa bile Türlü kaprisler yaparak sana... Karanlıktan korktum da yine Yatağında uyumak istedim Sokulup kedi gibi koynuna Sıcaklığını duymak istedim Haydi evcilik oyna benimle Çamurdan köfteler yap bana Bu yaramaz bebeğine Ninniler söyle dizinde Haydi çocuk gibi davran bana Hiç olmadığım kadar çocukça Çocukluğuma ver bütün bunları Farzet ki - Çocukça aşık olmak geldi içimden...
Birgün sessizliğim oluyor, boğuyorsun kelimeleri içimde Birgün çığlığım oluyor, döküyorsun içimdeki kırıntıları düşüncesizce Bazen yalnızlığımsın, içinde kaybolduğum Bazen kaçmak istediğim duygularım Korkuyorum senden Belki de alıştığım sensizlikten Bir geliyorsun, bir gidiyorsun Gözlerimde göremediğimsin Yüreğimde bulamadığımsın Sen, bende bilinmeyensin ! Ve sen, Anlattıklarımdan çok anlatamadıklarımsın Bağladım elimi kolumu, çaresizliğim yüreğimin düğümü . Sen, Unutulan Sen, Tükenen Umutlarımsın Mutluluğu taşıyamayansın
Dün gece yine yalnızdım Sokağa çıktım Ve kendime bir çiçek aldım Kendim almamış gibi yürüdüm sokaklarda Ve yalnız değilmişim gibi düşündüm Ama her gece gibi Dün gece de yalnızdım Ve kendime bir çiçek aldım Bir saat geri alınmış saatler Ben geri almadım Ve bir saat daha yalnız kalmadım Bir masaya oturdum İki çay ısmarladımBen içtim sen soğuttun sana söyleyeceğim her şeyi yuttum çok dert etmedim çünkü yoktun dün gece yine yalnızdım rahat ağladım yokluğundan gizlemedim gözyaşlarımı ve lambaları hiç karartmadım dün gece her gece gibi yalnızdım sokağa çıktım ve kendime bir çiçek aldım sen sandım Koklamadım. Uğur Arslan
Tarifsiz Seviyorum Biliyor musun seni seviyorum ne kadar basit söyledim değil mi, Oysa tarif et deseler kelimelerin kifayetinden şüphe duyduğumu söylüyorum öyle çok seviyorum ki seni halbu ki kahretsin bak yine çok kolay söyledim Bu kadar zorken tarifi Merak ediyorum ille tarif mi etmek gerekiyor sevgiyi oysa her neyle tarif edecek olursam olayım her neye benzetecek olursam olayım sınırlamış olmaz mıyım sevgimi Yok yok ben seni tarifsiz seviyorum. --- Mesajlar birleştirildi , 25 Şubat 2014, Orjinal Mesaj Zamanı: 25 Şubat 2014 --- Yüreğime Saplanabilirmisin Kanatmadan... Ben Sevdamdan da Utanmadım Seni Sevmekten de... Bomboş Bir Hayat ve Bir O kadarda Dolu Kalbimin Yamaları... Bir Avuç Göz Yaşı Ve Bir dünya Kadar Sevdan...
Sebepsiz sevmekttir AŞK, Nedeni olmadan Bağlanmakttır birine, Hatta sarılamamaktır Utançtan, Çünkü Utanmaktır Sevmek aslında...
Ah bir yalnızlık vaktinde Herkesle birlikte olduğumuz Gene de yalnız olduğumuz Bir parkta Ta uzaklardan gelir gibi Bir tamburdan bir ezginin Bizi bizden ve herşeyden Alıp götürdüğü gibi Aşk...
Bu şehri ağlatacak kadar ağırdı gidişin Şimdi yokluğunu koynuma aldım Karanlığın bile hüznümü kaybedemediği bir gecede Hesap soruyorum yüreğime boyundan büyük sevmek sana mı düştü diye. Her yer sen kokuyor işte Her şeyde senden bir parça Böyle çaresiz böyle yarım kaldım işte Sol yanım acıyor Her atışı yokluğunun isyanı şimdi Yanmaktayım işte Alev alev yanmaktayım gözyaşlarıma inat daha bir kor olmaktayım Nasıl sevmişim oysa seni Ne kadar sen olmuşum Ne kadar çok ben olmuşsun Nasıl mecburmuşum Nasıl tutulmuşum Sensizlik ölümmüş oysa Oysa ne zormuş ölüm. Hasretinle yanıyor şimdi her yanım Bir damla sen diye yalvarıyorum Bir damla kan ilişiyor gözlerime Bir damla sen diyorum Bin damla kan düşüyor yüreğime Yoksun işte Ben deli divane olsam da yoksun. Sensizlik baş köşeye oturmuş dalga geçiyor şimdi Aynalar hesap soruyor, Duvarlar gizliden ağlıyor, Bir bilsen bir bilsen hasretimi Sanki her ayak sesi seni getiriyor...
Ey Aşık ! Korkma Sev... Öldüğün yerde değil, dirildiğin yerde Sev... Sana mânâ katanı Sev... İki iken bir olabileceğini Sev... Ona sahip çıkamam diye korkma; ikinize de sahip çıkan var nasıl olsa ! Hz. Mevlana
Çok kez gittim ben bu şehirden, Geri dönmemecesine... Kalp sürgünü mü diyorlardı adına? Aklımdı geride bıraktığım. Deliye dönmüştü kalbim her seferinde. Deli olan pervane olur ateşin etrafında. Kolu kanadı yanar. O kadar çok Yaktım ki ben kendimi... Çok kez gittim ben kendimden. Ağlaya ağlaya tüketirken kendimi, Sadece tenim değildi eriyen, Kalbimi de erittim git gide. Gözyaşımın serinletmesini beklerken, Alevler içinde yaktı beni. O kadar çok yandım ki... Çok kez gittim ben yar senden. Canımı yakan ne varsa silip atmak istedim. Kanım her beynime sıçradığında, Hep canımı en çok yakanlar gelir oldu aklıma. O zaman diyorum ki: Bunlar bir hiç uğruna! O kadar çok vazgeçtim ki... Çok kez gittim ben aşk senden. Dudaklarımdan adın düşse, Yüreğim hece hece okudu seni. Olmasan bile kazıdım beynime o kocaman boşluğunu ki Hiç unutmamak vardı sessizliğini... Varlığın eser gürler, yok dendiğinde. Rüzgârına kapıldığım zaman, İçimdeki ateş yakar beni, Soğuğu en keskin gecelerde bile. Yandığım yerde hala anıyorken seni, Vazgeçmek miydi uzak durmak mı? Tarifsizlik bu olsa gerek... Canımı acıttığını bile bile AŞK; özlüyorum seni...
Aşkı taşıyan her kalbin muhkem olduğunu zannediyordum oysa. Meğer aşk, indiği kalbi ihya ediyordu ya, ihya edemezse yok ediyordu. Kazasız belasız kurtulmanın imkânı yoktu. Nazan Bekiroğlu
Biliyorum, Derin bir nefes almak cesaret istiyor... Alıp kendimi içime saklanasım var... Sana gitmek var bir de, senden gelmeden..... Susmak hep susmak.... /.. Ey aşk ! İklimi kayıp hangi mevsimin şarkısı ki bu çalan? Erken gelen isyanın, Gecikmiş öfkesinde kayboldum ben.../ Şimdi, Sesimi düşünceme saklasam, Sözüm üç noktanın boşluklarına sığınır kederinden, Dönmek kabullenmek demek, Reddetmenin tabiri caizi kayıp!
Senden önceki hiçbir mutluluk senin gözlerin kadar anlamlı değilmiş meğer...” Sende yaşıyorum... Hayatta yüreğim. Önümde gözlerin, arkamda benliğim..Biletsiz bindiğim yolculuğun son durağındayım....Sana gelirken aynı gökyüzünün altında sensiz tüm kaldırımları ateşe verdim..Sonra da sensiz tüm kelimeleri söktüm dudaklarımdan..Bir sen kaldın avuçlarımda bir de geceye serdiğimiz yıldızlar.. Ah adını gökyüzüne sığdıramadığım, Ah gözlerine sığındığım, Ah bir gözyaşında ölümü şakağı dayadığım. Sol yanımdasın / yaşamaktasın dua dua.. Hayatımdasın... Sen susuz dudaklarıma sunulan ab- ı hayat... Sen çöllerimin serabı, Sen yüreğimin tek sevabı... Boşluklarımı doldurduğum kelime, karanlığın üzerine örttüğüm gecemsin sen..Sen yaşama sebebimsin..Sen benim ellerimle sıkıca tuttuğum düşlerimsin..Sen uçurum kenarında sadece ölümü düşünen birine hayata dair bir şey öğretensin.Şimdi ucurum kenarlarında cicekler toplamaktayım sana...Kalabalıkların arasında yanıbaşımda sen varsın beraber yürüdüğümüz..Ateşe verilmiş dikenlerin arasında iki ciceğiz biz hayata delice gülümsediğimiz.. Sen zamansızlığımsın..Sen kendime anlatmaya kalkıp anlatmakta aciz kaldığım bensin...Sende kendimi arayıp bir türlü bulamadığım bensin sen aslında..Gökyüzüne her baktığımda bulut bulut hayatı gördüğüm ansın sen...Sen benim yaşamaya kıyamadığım cümlemsin....Öznesi sen, yüklemi ben.Aydınlığımsın karanlığımdan ayıkladığım.. Mutluluğumsun acıların uykularında dua dua adını saydıkladığım..Sen hava, sen hayat sen nefes aldığımsın...Nefesinden mahrum etme beni...Sesini esirgeme ne olur..Gülüşlerini savur yüzüme..Göğsümün buzdan sarkıtlarına sür sıcak sözlerini..Üşümüşlüğüme düşür gözlerindeki baharları..Bırakma beni yalnızlığın ayak dibine..Üşürüm avuçlarında...Ölürüm ayakuçlarında.....Kalakalırım yüreğimin yıkım çalışmalarında..Gitme, kal öylece. Uzaklığını unut..Ellerini uzat sadece...Zamansızlığını bırak..Kal bende..Gitme...Tut ellerimi..Topal olsa da yürüdüğümüz yollar yanımda kal..Gölgelerin yeter bana..Yüzü kirli, yüreği yaralı cocuğum ben.Şefkatine al beni..İçine çek beni..Sonra da hiç bırakma..Kanatlarımı salma uçurumlara....Bırakma beni “ bana “ ..Hep sende kalayım... Bir fincan huzur, Bir dirhem mutluluk yolla iç ceplerinde demlediğin... Beni “ sende “ sakla... Ben seninim...Nefesimdir yüreğim.... Beni “ bende “ sildim Sende varolmak için... Hasretini ektim dudaklarıma Sende tamamlanmak için.... Suyum ol, Soframda azık... Yüzümde tebessüm... Yüreğimde nefes... Ben ol.... Ya ben sen olayım... Sakın bırakma beni... Yoksa düşerim adressiz coğrafyalara... Gözlerimi yıldız sermek için gündüzü bekleme... Her an sendeyim çünkü..... Gözlerinde sakla beni.... Hayatın ta kendisi sensin çünkü..
Biliyorum Gelmeyeceksin İşte; bu gecede yanlızım,yine dilimde aynı sözcükler.. Yüreğimde aynı hüzün,yine karanlığa teslim olmuş yanlızlığım... Yine sana, gel diyeceğim biliyorum,gelmeyeceksin... İnadına düşüneceğim seni inadına,inadına seveceğim... Güneşi bilirsin hep aynı yerden doğar, Bazen ılık,bazen sıcak,bazen de yakar. Kimi gün bulutlar saklasa da,bilirsin ki ardında bir gerçek var... İşte; sende benim gözlerimde öyle doğdun Bazen ıslak,bazen kederli,bazen de ışıl ışıldın. Bir an gözlerimi kapatsam da,bilirsin ki ardında sen vardin.... Bak, işte yine çocuk oldum,ağladım karşında. Hadi saçlarımı okşa ellerimi tut. Yoksa,yok olup gideceğim kahrımdan.. Yine sana gel diyecegim,biliyorum gelmiyeceksin.. Inadina düsünecegim seni inadina,inadina sevecegim...
Sen benim hüzün yanımsın. Güneşin vurmadığı gölgede kalan yanım. Kimselerin bilmediği kendime sakladığım. En çok ayazda kalmış olup da rüzgara savuramadığım, Alıp alıp defalarca sineme sardığım yanımsın. En çok kanayan yarama sarmaya çalıştığımsın. Sardıkça kanayan kanadıkça sardığımsın Sen benim hüzün yanımsın. Her doğan günle bir ke...z daha ümidimi yıkan tarafımsın. Olmadı olmayacak dedirten hain düşmanımsın. Ah çıksa gelse şimdi diyecek kadar kendimi kaptırdığım saflığımsın. Çıksa ve gelse, alsa ve götürse diye çırpan kanadımsın.Ve her defasında kendime kırk kez söyleyip kırk kez yanıldığımsın. Sen benim hüzün yanımsın. Söküp atamadığım umut çiçeklerini gömdüğüm toprağımsın. Bahar gelir yeşerir diye yağmur, çamur, kar kış demeden suladığımsın. Olur da bir gün açarsın diye beklediğim sevdamsın. Sevda çiçekleri açar mı bilinmez ama umuduna umudumu bağladığımsın. Sen benim hüzün yanımsın. Dar vakitte bulup tez zamandaki kaybımsın. Ne olur kal benimle dedirtecek kadar yalvardığımsın. Sensiz hayatı istemiyorum diyecek kadar uçurumdan kendimi attığımsın. Geceyle gündüzümü, yanlışla doğrumu karıştıran arafımsın. Sahi sen benim soldan soldan vuran yanımsın. ''Gönderilmemiş aşk mektupları''
Acıyı görmek mi istiyorsun? Gözlerime bak! Dudaklarımda söyleyemediğim sana ait duyguları, Bana her fırsatta bıraktığın yokluğunun acısını fark edeceksin. O zaman anlayacaksın acının sende ne kadar masum durduğunu. Ayrı yetişmiş güllerin birbirine hasreti gibi, Umutla kurudum sensiz. Ve sen hiç gözlerime bakıp beni sevdiğini söyleyemedin. Oysa sırf bu kelime için kurduğum hayallerdi beni hayatta tutan Bir boşluktan içeri girdim her gece, Senli düşlerden sensiz karanlıklara süzülür gibi. Ellerin nasıldı? Küçük müydüler? ve parmakların ince uzun mu? Parmaklarını parmaklarımın arasında hissedip, Seninle sahil boyu denizi hiç fark etmeden bir birimize bakıp yürüyemedik. Gözlerinin yeşilinde geleceğe dair hayaller kuramadan, sadece umut ettim gözlerini görebilmeyi. Ve o gözlerinde ki ışıltıyla karanlık gecelerime yol göstermeni istedim. Acıyı görmek mi istiyorsun. Gözlerime bak! Ve yaşanmamış boşa geçen anların hüzünlü şiir'ini oku, Kirpiklerinden sıyrılıp yanaklarına düşen dizelerimde. Bensiz yattığın o yataklarda benli hayaller kurma artık. Sabahlara merhaba derken beni seven bir şair var deyip gurur duy sadece. Ve hiç bilme o şairin senin için her gün defalarca öldüğünü. Ve bil ki insan sevdiğiyle beraber olacak mahşerde. Tek avuntum bu şimdilik. Dünyada olamadığım anları mahşere bıraktım ben, Ben seni bu dünyalık mı sevdim sandın?Ölüm'müş,terk edilişmiş umurumda değil,gelme istersen. Nasılsa bir gün hayat biletimi kestiğinde, Kavuşma vakti olacak benim için ölüm. Dudaklarımda ki acı tat? Yoksa acı bir tebessüm mü olacak sana ulaşmayı beklemek? Ne yazık hiç bilemeyeceğim. Acıyı görmek mi istiyorsun? Gözlerime bak! Sen uzakta çok uzakta Bensiz bir yaşamın anlamsız günlerini yaşamaktasın, Benim gibi. Seni seviyorum, Gerçeğin ta kendisi bu iki kelime, Sırf dudaklardan çıkması istenen değil de İçimde taa içimde senin için atan bir kalbin feryadı, Haykırışı bu sevdiğim. Sana ulaşamasam da, Biliyorum ki zavallı kalbim Sana ait her şeyi saklıyor en gizli yerlerinde Kanlı ve uykusuz gözyaşlarımın Her gece aynalardan süzülmesi gibi acı veriyor uzaklarda oluşun. Biliyorum beni sevdiğini Acıyı tattığını da benden uzaklarda Ama hiç bana sana ait bir şeyi vermedin? Acı tek taraflı olsaydı, Ne yürek dayanırdı ne yaşamın bir anlamı olurdu. Ama yokluk kötü sevdiğim. Bir beden olmak isteyen yüreklerde ayrı ayrı yaşamak kötü. Sana her fırsatta koşmak isterken beni durdurmaların, Yüzüne hasret kaldığım günlerde Beni ısrarla kırışlarını hiç anlamış değilim. Eminim yine okuyunca bu şiirimi büzeceksin dudaklarını Ve eminim ağlayacaksın. Ağlamak seni ben yapar sevdiğim Ve beni sen yapanda içimde senin için yanan bir kalple yaşamak. Her gün Üsküdar’da oturup kendimi dinlerim Oysa konuşan sendin hep benimle, Ne martıların vapurlara takılışı, Ne işportacıların bağırışıydı fark ettiğim. Ben denizi seyrederken gözlerinde boğulmayı sevdim. Yosun tuttu gözyaşlarım sensizliğin dalgalarında. Gözlerim ve ben her Üsküdar’a inişimizde Bir gün seninle bir bankta oturup Sadece ve sadece hiç konuşmadan gözlerine bakmak istedik. Kaç zamandır bir hüzün dolaşıyor odamda. Duvarlar bir şeyler söylüyor sanki Adım adım yok oluşumu izliyorum Her batan güneşin karanlığı getirmesiyle. Sabahlara kadar uykusuz gözlerimle uzaklara, karanlıklara bakıyorum mütemediyen Kayan her yıldızda tek bir şey diliyorum? Ve Senin için yalvardığım namazlarda secdeye kapanıp Rabbime ettiğim dualarım, Tuttuğum dilekle aynı olması ve sonra umudumu yitirmeden Rabbimin bir bildiği var deyip Kabul olmadığında dualarımın Tekrar tekrar yalvarmalarım. Seni okyanusların diplerinde Bir midyenin içinde ki İnciyi görme ihtimalimin olmadığı gibi kabul ettim aşkım Ve seni hiç ulaşılamayacak dağların zirvesinde Koklayamayacağım bir çiçek olduğunu fark ettiğimde Tek bir şey düşündüm? Dokunamadan tenine, Öpemeden öpülesi dudaklarını mahşere erteledim vuslatı. Ben o kargaşada ne yaparım bilmem ama İnsan mahşerde sevdiğiyle beraberdir derler Seni seviyorum meleğim. Acımasız olan ne sensin ne de ben, Bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece Ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırım. İnsan yaşamın değerini Yüzü ve kalbi güldüğünde anlıyor Anlıyor ki ölüm sadece toprağa girmek değil Ve nefesi kesilene kadar yaşadığı her şeyin Gözlerinin önünden geçmesi değil. Ölüm sensizliğin sadece yaşarken verilen cezası sevdiğim. Seni bulduğumda sevgi anlam kazandı Her anımsadığımda yaşamamım oldu gülüşlerin Hiç tükenmedi içimde senin için yanan ateş Ve ben o ateşle yanmayı, Sırf seni sevmek olduğu için İnan bana çok sevdim.
bir deli kurşun misali, zulmetti bana bu gönlün yıkılmıştan da virane ettin, bunun sebebi sendin unutmalı artık bir anlamı yok sevmeyi bilmeyen birini anlamak ne zor sensizliği kabul eden bir kalp mutlu olmazsın bu katlanılmaz gururlarla sende başa çıkamassın giden o olsun terkedende artık zaman hakikatle yüzleşmekte Aşk bir kalbin içinde ağlıyor aşk sızım sızım sızlatıyor ellerinden kaçılmıyor virane ettin bıraktın aşk Aşk bir kalbin içinde ağlıyor aşk sızım sızım sızlatıyor ellerinden kaçılmıyor virane ettin bıraktın aşk